23 Eylül 2013 Pazartesi

Sigortacılıkta Azami İyi Niyet Kavramı

Sigorta sözleşmesinde, tarafların karşılıklı güven duymaları unsurunu içeren nitelikler, azami iyi niyet prensibi çerçevesinde değerlendirilir. Her iki taraf için de geçerli olan nokta, verilen bilgilerin tam ve doğru hususlar olmasıdır.

Sigorta edilecek olan mal, hayat veya sorumluluk ile içerdiği risk unsuru hakkında doğru bilgileri vermekle yükümlü sigortalının karşısında, sigortacı ise teknik konularda sigortalıya bilgi verirken iyi niyet prensibine uygun olarak doğru bilgileri iletmelidir.

Taraflardan birinin iyi niyetli olmaması durumunda azami iyi niyet prensibi ihlal edilmiş olacağı için karşı tarafa sözleşmenin feshi hakkını vermektedir. Bu nedenle karşılıklı ya da tek taraflı olarak gerçek olmayan bilginin verilmesi ve her iki taraftan birinin istemediği sözleşmeye girmesini sağlamak, yine karşı tarafa sözleşmenin feshi hakkını vermektedir.

Azami iyi niyet, talep edilmemiş olsa bile tarafların her birinin, sözleşmeyi kabul edip etmemesinde etkili olacak bilgileri tam ve doğru olarak vermesidir.

Sigortacılar, sigortalının başvuru sırasında vereceği bilgilere güvenmek zorunda olduğu için risk içeren durumlar hakkındaki ayrıntılı soruların sigortalı tarafından tam ve doğru yanıtlanmasını ister. Bu nedenle bir sigortacının, sigorta teminatı verip vermeme kararında etkili olacak bütün detaylar başvuru formunda yer almalıdır.  Risk unsuru da içinde bulunduğu şartlar itibariyle açıklanabilecek nitelikte ise mutlaka başvuru sırasında belirtilmelidir. Sigortalının risk unsuru, talep ettiği teminat ve temel bilgiler hakkında vereceği yanlış cevaplar nedeniyle sigortacı, poliçeyi ve bu poliçe kapsamına giren hasarları başlangıçtan itibaren reddetme hakkına sahiptir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder